Yıllardır sualtında çektiğim fotoğraflar ile kitaplar, belgesel filmler hazırlayıp denizlerde yaşayan canlıların şaşırtıcı hikayelerini insanlarla paylaşıyorum. Bir gün, bir ilkokulun konferans salonunda, yaklaşık dört yüz ilkokul öğrencisinin karşısındaydım. Fotoğraflar eşliğinde konuşmaya ve sualtı dünyasının evsahiplerini anlatmaya başladım. Hepsi şaşkınlıkla ve büyük bir dikkatle beni dinliyor, bazı fotoğraflarda çığlıklar atıp, ben konuşmaya başlayınca hemen susuyorlardı. Sadece öğretmenleri değil ben bile bu ilgi ve dikkate şaşırmıştım. Gösteri sonrası yanıma gelen bir kaç öğrenci heyecan içinde soru sormaya başladılar. “Deniz neden mavidir?” diye bağırıyordu birisi, “Balıklar konuşur mu?” diye ceketimi çekiştiriyordu ötekisi. “Balıklar uyur mu?” “Deniz suyu neden tuzludur?” “Balıklar su içer mi? İçmez değil mi?”
İşte o gün “Denizin Sırları”nın temelleri atıldı. En büyük hedefim olan, çocuklara sualtı dünyasını tanıtıp sevdirmenin yöntemi belirlenmişti. Soru ve cevaplar ile sualtının sırlarını tanıtacaktım. Yılların birikimiyle oluşturduğum “Denizin Sırları” sadece çocukların değil, hepimizin merak ettiği veya daha önce hiç aklımıza getirmediğimiz sorulara yanıt veriyor.
Bu kitap ile, denizlerde yaşayan canlıların hayatta kalabilmek için geliştirdiği olağanüstü başarılı uygulamaları görüp onlara hayranlık duyacak ve aynı zamanda bu yaşamı neden korumamız gerektiğini bir kez daha öğreneceğiz.
Unutmayalım ki, korumanın ana temeli tanımaktır. Varmısınız “Denizin Sırları” ile bu mavi dünyayı tanımaya ve tanıtmaya?
